21 Ocak 2008 Pazartesi

Bir Günlük Öykü

Yine geç uyandı. Sanki sadece birkaç dakika önce gözlerini kapatmış gibi hissediyordu. Yeni bir gün, yeni bir iş günü daha doğrusu. "Kalkmak gerek" dedi kendi kendine.


Öykü 26 yaşında, tanıyanların ortalama ateşli-işveli-balık etli bir Bursa güzelinden daha fazla ya da az güzel olmadığı şeklinde tanımladıkları bir kadın. Aldığı işletme eğitimine bir de yüksek lisans eklemiş "yine de" her sabah erkenden kalkıp bankaya gitmekten kurtulamamıştı Öykü'ye göre.


Kendini uykuya dalmamak için mücadele ederken buldu kimbilir kaçıncı defa. Çok sıkıldığını farketti bu durumdan ve bir anlaşma önerdi uykuya devam edilmesi ve kalkıp bir an önce işe gidilmesi gerektiğini düşünen iki Öykü'ye.


- "Ben kalkıyorum, siz ne haliniz varsa görün" dedi ve hızlıca kalktı yataktan. Tokası yine koyduğu yerden düşmüştü ama canını sıkmadı bu durum. Egzersiz yapmak için daha iyi bir fırsat olmaz diye düşünerek eğildi ve kalem tokasını düştüğü yerden aldı. Banyoya gitmeden önce aynada kendine baktı ve özellikle gözleriyle ilgilendi. Yatmadan önce yüz temizliğini atlamam gerekiyor diye düşündü. Önceki gece sevgilisinin gecenin sonuna doğru yere bakarak neredeyse hissiz bir şekilde sorduğu soru aklına geldi: "Benim ilgimi mi daha çok seviyorsun, yoksa ilginin kendisini mi?" demişti Doğan. Doğan'ı eskisi kadar sevmiyorum galiba dedi kendi kendine ve banyoya doğru ilerledi,

Hiç yorum yok: