Az önce bir facebook paylaşımından mehmet erdemin herkes aynı hayatta isimli şarkısını tanıdım, dinledim.
...
Ne kadar çok bilirsen o kadar bela başa.
...
diye sözleri olan bi şarkısı, müziği de akıp gidiyor. Neyse bu şarkı vesile oldu geldim buraya, yazmaya.
Onluk sistemin verdiği bir güzellikle girdiğim otuzumdan sonra iki gün içinde otuzbir oluyorum. Hatta annemlerin hesabına göre otuzbir bitiyor otuzikiden gün alıyorum falan.
Yirmilerimin ilk yarısı bi şaşkın geçmişti, ikinci yarısı daha bi dolu dolu, aksiyonlu, işli güçlü, aşklı meşkli, hatta bi ara paralı pullu, sonlarına doğru ise düşünceli ve nihayet anlamsızlık ve karamsarlıklarla sona erdi. Tam bu esnada kendimi el memleketlerinde hiç bana ait olmayan bir gerçekliğin içinde buldum. Belki de çok uzun zamanlardan sonra ilk defa yalnız oldum gerçekten. Tek başıma yolumu bulmaya çalıştım. Sıfırdan ilişkiler kurmak, arkadaş edinmek, kendini kabul ettirmek, hatun tavlamaya çalışmak yanında bi kankan olmadan, memleketten kötü haberleri takip etmek kimseyle paylaşamadan. Oturup iki laflayamamak adam gibi, derdini anlatamamak her zaman alıştığın gibi. Arkadaşlarını özlemek.
Dertsiz tasasız ama tatsız tuzsuz yaşamak fikri hiç bana göre değilmiş galiba. Neyse şu ne kadar çok bilirsen o kadar başa bela konusuna döneyim. Yakın zamanlara kadar iyi öğrenebildiğimi düşünürdüm, ve öyleydi de bana sorarsanız. Mevzu şu ki artık bildiğime inanıyorum. Baya baya insan ilişkileri, dünya tarihi, memleket meseleleri, politika, biraz felsefe yandan sosyoloji, az çok işletme, yönetim vs. Şimdi tüm bu bildiklerim üstünden ne yapayım diye düşünüyorum. Çok da fena olmayan şartlarda yaşayabilmek için hayatımı kazanabilirim gibime geliyor. Öte yandan rahatsızım bu dünya düzeninden. Güçlülerin zayıfları ezmesi üstüne kurulu bi düzende konforlu bi yer edineceğimi bilsem de kafam rahat değil. Diğer taraftan da beni hoşnut edebilecek bir düzen nasıl olmalıdır sorusuna net bi cevabım yok, onun da ötesinde bu düzeni değiştirebilecek bir gücün olduğunu düşünmüyorum.
Neyse, yine aynı şarkıdan bir dizeyle son veriyorum.
Zaman herşeyi çözer şu beklemek olmasa.
http://www.youtube.com/watch?v=Qkt8AB-WY7U
17 Ocak 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder