11 Aralık 2008 Perşembe

Kısa dönem askerlik ya da peygamber ocağı

Şaka maka derken askerim, kendim ettim kendim buldum. Aylardır gitcem gitcem diyordum, al işte günler iyice yaklaştı, pazar günü jandarma olacağım.

Ulan madem askere gidiyorum, hem de şu hayatta bir kere gidiyorum diye diye hiç bir adeti eksik bırakmadım. Veda partileri- helalleşmeler, yeşil renk don+atlet alışverişinden sonra bu akşam nihayet mevlütümüz de okundu. Bir bana değil, köyümüzden benim dışımda askere giden 3 gencimiz daha var. Tabi onlar normal yaşında gidiyor, beni görenler pek bir şaşırdı, kıs kıs güldü, bu yaşta ne askerliği diye, neyse. Hepimiz için aşağı mahalledeki büyük camide akşam-yatsı arası hocalar okududa okudu. Öncesinde fatma yenge pilav pişirdi, cemal aga dağıttı. Ben de lokum ve gülsuyu ikram ettim gelenlere. Camide bir ara fena moda girdim, neredeyse ağlıyordum. Hocanın biri dokunaklı bir gazele asıldı, peygambere övgüler dizdi. Dua edildi bol bol, vatan-millet-ümmet-şehadet...Bir ara entelleştim, dua esnasında şiddetin kutsallaştırılmasını falan düşündüm, geçti gitti.

Şimdi hala göndermediğim eğitim raporunu yazma niyetiyle içinde bulunduğum köyümüzün internet kafesinde epeyce pes oynadıktan ve nihayet yazdığım eğitim raporunun ardından bloğu güncelliyorum. En son liverpoolda güncellemiştim burayı artık bir sonraki balıkesir olur heralde.

Benim yarim karşıkı dağda cenderme cenderme...